Son yıllarda Türkiye, özellikle ulaşım araçları üretiminde dünya çapında önemli bir oyuncu haline geldi. Özellikle otobüs, minibüs ve midibüs gibi motorlu taşıtların ihracatı, ülkenin ekonomik büyümesine katkıda bulunarak dikkat çekici bir artış sergiliyor. 2023 yılının son çeyreğine doğru yaklaşırken, bu alandaki istatistikler, Türkiye'nin uluslararası pazarlarda daha etkin olma çabasını gözler önüne seriyor.
Türkiye, 2022'de 141.000 otobüs, minibüs ve midibüs ihraç ederken, bu sayı 2023’te yaklaşık %20 oranında bir artışla 170.000 e ulaşacağı öngörülüyor. Bu durum, Türkiye'nin özellikle Avrupa, Orta Doğu ve Afrika pazarlarında güçlü bir talep gördüğünü ortaya koyuyor. Hotuç, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, 2023 yılının ilk altı ayında yapılan ihracat ile birlikte, Türkiye'nin genel otomotiv sektörü ihracatının %15'inin otobüs ve benzeri hafif ticari araçlardan oluştuğuna dikkat çekti.
Türkiye'nin otobüs, minibüs ve midibüs ihracatında öncelikli pazarları arasında Almanya, Fransa ve İtalya gibi Avrupa ülkeleri yer alıyor. Ayrıca, Orta Doğu ve Afrika pazarlarına yönelik bir dizi yeni müşteri kazanımı, bu artışın temel sebepleri arasında gösteriliyor. Türkiye, rekabetçi fiyatlar, kaliteli üretim ve gelişmiş teknoloji ile bu bölgelerde etkisini arttırmayı başarmıştır.
Türkiye'deki birçok otobüs, minibüs ve midibüs üreticisi, global pazardaki bu potansiyeli değerlendirmek amacıyla Ar-Ge yatırımlarını artırmaya başladı. Şirketler, elektrikli ve hibrit araçlar geliştirmeye yönelirken, çevre dostu çözümleri sektör standartları haline getirmeyi hedefliyor. Bu durum, hem iç piyasada hem de uluslararası alanda daha yeşil ve sürdürülebilir bir ulaşım çözümü sunmayı amaçlamaktadır.
Özellikle elektrikli araç teknolojisinin gelişimi ile birlikte, birçok müteahhit firma, hem altyapı hem de üretim süreçlerinde önemli yenilikler üzerinde çalışmakta. Bu yatırımlar sonucunda, Türkiye’nin, karbon salınımını azaltan ve enerji verimliliği yüksek araçlar üretme konusundaki iddialı hedeflerine ulaşması bekleniyor.
Sonuç olarak, Türkiye’nin otobüs, minibüs ve midibüs ihracatındaki bu artış, hem ekonomiye hem de sektörün sürdürülebilirliğine büyük katkılar sunacak gibi görünüyor. Gelecekte, birçok yeni pazar ile daha fazla işbirliği yapılabileceği ihtimali, Türk ulaşım sektörünün global arenada ne denli etkili olabileceğinin bir göstergesidir. Ekonomik büyümenin lokomotifi olan otomotiv endüstrisi, ülkenin uluslararası başarı hikayelerinin başında gelmeye devam edecek.