Dünya genelinde teknoloji alanında meydana gelen hızlı değişimlerin iş dünyasından toplumsal yaşama kadar birçok sektörde derin etkileri olmaya devam ettiği bir dönemde, Türkiye'nin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, BRICS Zirvesi'nde yapay zeka (YZ) ile ilgili kritik açıklamalarda bulundu. Fidan, YZ'nin potansiyelinin yanı sıra, onun bir tahakküm aracına dönüşmemesi için uluslararası iş birliğinin ve gerekli tedbirlerin şart olduğuna vurgu yaptı. Bu yorum, birçok ülkenin YZ kullanımını ve bu alandaki düzenlemeleri nasıl yönetmesi gerektiğine dair tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Bakan Fidan, zirvede YZ teknolojilerinin dünya genelindeki etkilerini ele alırken, "Yapay zeka, insana hizmet etmesi gereken bir araçtır. Ancak yanlış ellerde, büyük bir tehdit unsuru haline gelebilir" ifadelerini kullandı. Bu sözler, YZ'nin sadece bir yenilik değil, aynı zamanda etik ve güvenlik sorunlarını da beraberinde getiren bir devrim olduğunu gösteriyor. Fidan, yapay zekanın sağlık, eğitim ve ulaşım gibi alanlarda sunduğu fırsatların yanı sıra, bu teknolojinin kötü niyetli kullanımlara açılabilecek kapıları da barındırdığını belirtti.
Özellikle, yüz tanıma teknolojisi, otomatik karar verme sistemleri ve veri gizliliği konularının üzerinde durduklarını kaydeden Bakan Fidan, "Bu sistemler, yanlış kullanıldığında bireyleri hedef gösterebilir veya ayrımcılık yaratabilir" şeklinde uyarıda bulundu. Yapay zekanın kontrolsüz büyümesi, siber güvenlik tehditlerini de artırabilir. İşte bu nedenle, uluslararası arenada bu konularla ilgili iş birliklerinin güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
BRICS Zirvesi'nde yalnızca yerel değil, küresel ölçekte de iş birliği çağrısında bulunan Bakan Fidan, "Dünyadaki tüm ülkelerin, yapay zeka teknolojilerinin etik kullanımı konusunda benzer standartlara sahip olmaları gerekiyor" dedi. Her ülkenin kendi iç düzenlemeleri ve yasaları olsa da, uluslararası düzeyde bir çerçeve oluşturmanın önemli olduğunu dile getiren Fidan, Türkiye'nin bu alanda aktif bir rol oynamaya hazır olduğunu söyledi. Ayrıca, YZ ile ilgili eğitim programlarının ve bilinçlendirme çalışmalarının artırılması gerekliliğini vurguladı.
Bakan, yapay zeka teknolojilerinin hızla gelişmekte olduğu bir dönemden geçtiğimizi belirtirken, bu teknolojiyi yönetmek için yalnızca bilim insanlarının değil, aynı zamanda siyasilerin ve toplumun da bu konudaki farkındalığının artırılması gerektiğine dikkat çekti. Böylece toplumsal bütünlük sağlanabilir ve YZ'nin insanlığa dair olumlu etkileri artırılabilir.
Sonuç olarak, Hakan Fidan’ın BRICS zirvesinde yaptığı konuşma, yalnızca Türkiye için değil, dünya üzerindeki tüm ülkeler için kritik bir mesaj taşıyor. Yapay zekanın potansiyelinden faydalanmak, bu alanda düzenleyici çerçeveler oluşturmak ve uluslararası iş birliğini güçlendirmek zorundayız. Aksi takdirde, YZ'nin kontrolsüz bir şekilde gelişimi, bireylerin haklarına zarar verebilir ve çevrelerine tehdit oluşturabilir.
Yapay zekanın hızlı gelişimi, toplumları değiştirme potansiyelini taşıdığı kadar, bu değişimlerin olumlu yönde ilerlemesi için gereken tedbirlerin alınmasını da zorunlu kılıyor. Bu konuda liderlik etmek, bu tür zirveler aracılığıyla sağlanacak ortak anlayış ve iş birlikleri ile mümkün olacaktır. BRICS Zirvesi, bu açıdan gelecekte daha fazla iş birliği ve önlemler almak için bir başlangıç noktası olabilir.