Son aylarda mevsim normallerinin dışındaki hava koşulları, çiftçilerin en çok beklediği zaman olan hasat dönemini tehdit eder hale geldi. Özellikle bahar aylarında meydana gelen ani sıcaklık düşüşleri, pek çok tarım ürününün yanı sıra albastı kirazında da büyük hasara yol açtı. Üreticiler, bu yılki kiraz hasadının zirai don nedeniyle ciddi oranda etkilendiğini belirterek, bu durumun maddi kayıplara yol açtığını ifade ediyor.
Albastı kirazı, Türkiye'nin en değerli meyve çeşitlerinden biridir. Özellikle Ege ve Marmara bölgelerinde yoğun olarak yetiştirilen bu kiraz türü, hem yurt içinde hem de yurt dışında büyük talep görüyor. Dünyanın dört bir yanındaki pazarlara ulaşan albastı kirazı, kalitesi ve tadıyla her mevsim tüketicilerin gözdesi olmuştur. Ancak, zirai don gibi iklim olayları, bu sanayiyi derinden etkileyen bir tehdit oluşturuyor. Üreticiler, don olayları sonucunda bahçelerindeki kiraz ağaçlarının büyük zarar gördüğünü belirtiyor ve bu durum, yıllık gelirlerini ciddi oranda sarsıyor.
Zirai don, özellikle ağaçların çiçeklenme döneminde meydana geldiğinde, tomurcuğun sarkmasına ve meyve oluşumunun olumsuz etkilenmesine neden oluyor. Mart ve Nisan aylarında meydana gelen düşük sıcaklıklar, kiraz ağaçlarının çiçeklerin donmasına yol açarak, meyve veriminde düşüşe sebep oluyor. Üreticiler, bu şartlar altında bahçelerine olan bakımını artırmaya, çeşitli önlemler almaya çalışıyor. Ancak, çoğu zaman bu önlemler yetersiz kalıyor ve yılın en değerli döneminde ciddi kayıplar yaşanıyor.
Üreticiler, zirai don nedeniyle yaşadıkları maddi kayıpların telafi edilmesi için yetkililerden destek bekliyor. Tarım Sigortası kapsamında zarar gören ağaçlar için değerlendirme süreçlerinin hızlandırılması gerektiğini belirten çiftçiler, devlet yardımının yanı sıra eğitim ve destek programlarına da ihtiyaç duyuyor. Böylelikle, iklim değişikliklerinin olumsuz etkilerinin azaltılması ve üretim sürdürülebilirliğinin sağlanması hedefleniyor.
Uzmanlar, iklim değişikliği ve tarımsal üretim arasındaki bu ilişkiye dikkat çekmekte ve üreticilerin bu gibi olumsuzluklarla baş edebilmesi için yeni stratejilere ihtiyaç duyduğunu vurguluyor. İklim değişikliğinin getirdiği belirsizlikleri bertaraf etmek adına, dayanıklı çeşitlerin kullanılması ve modern tarım tekniklerinin entegrasyonu büyük önem taşıyor. Üreticilerin, bu tür iklim olaylarına hazırlıklı olabilmesi için, bilgi ve teknik donanımlarını artırmaları gerektiği önerilmektedir.
Sonuç olarak, zirai don olayı, albastı kirazı üretiminin sürdürülebilirliğine büyük bir tehdit oluşturuyor. Üreticiler, yaşadıkları kayıpların telafi edilebilmesi için daha fazla destek beklerken, tarım politikalarının bu yönde şekillenmesi talep ediliyor. Tarım sektöründeki bu tür olayların önüne geçilebilmesi ve üretimin devamlılığının sağlanabilmesi için tüm paydaşların ortak hareket etmesi gerektiği vurgulanıyor.
Son yıllarda yaşanan iklim değişiklikleri, ziraat üreticilerinin geleceğini tehdit ederken, bu konuda atılacak adımlar da her zamankinden daha fazla önem arz etmekte. Üreticilerin birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi, devlet desteklerinin ve ulusal stratejilerin bu yönde geliştirilmesi, tarım sektörünün ayakta kalması için hayati bir gereklilik haline gelmiştir. Zirai don gibi doğal afetlerin neden olduğu kayıpların en aza inmesi için, Türkiye'nin tarımsal politikasında köklü değişiklikler yapılması gerektiği kaydedilmektedir.